PLATONİK AŞKLAR

Platonik aşk,
Platonik aşk, hepimizin onunla ilgili bir anısı vardır mutlaka. Gerçekten de ne ulaşılmaz bir lezzet var, ne hoş heyecanlar, isimlendiremediğimiz duygu fırtınaları, ne yöne eseceği kestirilemeyen rüzgarın önünde teslim olmuş bir kuru yaprak misali sağa sola savrulmalar, limansız kalmış gemiler gibi yorgun fakat NENBELAkararlı, bitkin fakat inatçı çırpınışlar...
Bitsin derken, bitmemesi için edilen dualar, önce hırçın bir hiddetle paramparça edilen ve hemen ardından gözyaşları ile ıslanmış kırıntıları bir araya getirme çabaları ile okşanan mektuplar...
Çalan telefonun dargın bakışlarla sesini dinlerken sinsi öc almalar, ses kesildiğinde sabırsız bekleyişler...
Git demeler....Gitme diye yalvaran bakışlara inat, kaçırılan bakışlar ardında saydam cisimlerdeki sevgilinin kıvrılan akislerini, kaçamak seyretmeler...
Ne tat vardır o özlemlerde, Ferhat ile Şirin misali, Leyla ile Mecnun misali...
Ve tıpkı ışığa meftun pervanelerin kendini yok edecek ateşine vuruluşu gibi dönmeler, dönmeler....Ya da dayanamayıp o ışığın ateşinde yanıp kül olmalar....

A.İlhan EZEL

Tüm ifadeler:
22