KISSADAN HISSE..
Bir zamanlar beldelerin birinde çok mutlu insanlar yaşarmış. Bu insanlar çok takva sahibi müsĺüman Kışilermiş . İbadetlerini hiç aksatmazlar, günahlardan, haramlardan, mekruhlardan kaçar kendi hallerinde çok salih insanlarmış. Başlarındaki idareciler de Hz. ÖMER gibi adaletli ve dindar zatlarmış.
Ne varki kafir ķomşu devletler bunları kıskanır yok etmek işterlermiş? Düşünmüşler, düşünmüşler....en sonunda bu işe bir çare bulmuşlar. -Biz bunlara bizim adamlarımızdan birini müslüman kılığında gönderelim ve böylece kandıralım demişler?
İstedikleri gibi birisini bulmuşlar ve ona uzunca bir zaman islami eğitim vererek o beldeye göndermişler. Vazifesi o belde halkını kandırıp günaha sokmakmış.
Bu kafir adam bilgisi ve ibadetleri ile halkın güvenini kazanmış. Artık herkez onu çok seviyor ve itimat ediyormuş. Neticede bu kafiri beldelerine kadı tayin etmişler .
Kafir kadı halkı büyük bir meydanda toplayıp,
-Ey müminler, bu araziye bir cami yaptıracağız lakin tuğlaları birbirine yapıştırmak için yumurtaya ihtiyacımız var. Herkez evinden bir yumurta getirsin demiş. Müslümanlar bunu duyunca yarışa girmişler ve hepsi evinden bir yumurta getirerek boş alana koymuşlar. Orada sanki yumurtadan bir dağ oluşmuş.Hepsi sevinçle evlerine dönmüş. İki gün sonra kafir kadı,
-Komşu ülkelerden yardım gelecek,kerkez gelsin yumurtasını alsın yumurtaya gerek kalmadı demış.
İnsanlar gelip birer yumurta alıp gitmişler fakat yumurtalar karıştığı için herkez başkasının yumurtasını almış olmuş.
Birkaç gün sonra kafir kadı sırra kadem olmuş. Aramışlar ama hiç kimse izini bile bulamamış. Memlekette bir kuraklık, bir yoksulluktur başlamış. O sakin insanlar bir birini parçalayacak hale gelmişler.
Neticede beldenin bilgeleri bir araya gelerek çare aramaya başlamışlar. İçlerinden biri falanca yerde bir Allah dostu var, gidip ona danışalım der. Diğer bilge kişiler bunu kabul ederek o Allah dostuna giderler ve durumu anlatırlar. Allah dostu olan zat şöyle der.
-Gidin halkınıza söyleyin, o meydanda tekrar toplansınlar ve herkez birbiri ile helalleşsin. Bir yerde kul hakkına girilirse oraya her bela ve musibet yağmur gibi iner. Kuraklık, ýoksulluk ve huzursuzluk olur.
Bunun üzerine bilgeler Allah dostunun dediğini yapmışlar. Herkez birbiri ile helalleşmiş ve işler yoluna girmiş.
A. İlhan EZEL